

Kemal Tuğan Kitapları
Kemal Tuğan'ın basılı kitaplarının imzalı bir kopyasını edinmek için tıklayın.
Yedinci Halka- Epub
Yedi sır yedi altın halkaya kazıldı ve bir tepside kilit altına alındı.
"Emek verdin, vazgeçmedin. Eğer sana öğrettiklerimi herkes bilsin istersen, bilgi hak etmeyene de ulaşır değerini kaybeder. Sana izin veriyorum, bilgiyi altın halkalar aracılığı ile aktar. Bilginin yedi ışığını yedi altın halkaya işle. Öyle bir yaz ki, her okuyan doğru bulsun ama sezmesini bilmeyen tam olarak anlamasın."
Onlar birbirlerini arayan baba ve oğul. Bilmedikleri şey ise aralarında 3 bin yılın olduğu.
Uyumsuz Bir Zihnin Not Defteri
Misal; sen çay içersin, o kahve. Daha orada başlar ayrılık. Sen kahvesini dudaklarına götürmesini izlersin, eliyle saçlarını arkaya atmasını seyredersin. Ellerindeki yaralar dikkatini çeker; kalbindeki kesikler bedeninden taşıyor diye üzülürsün, kulaklarına bilmem kaç zaman önce, bilmem kimlerle nasıl eğlendiği, mutlu olduğu öyküler çalınırken. Senin tahayyül edemeyeceğin zamandaki mutluluğunu yaşıyordur ya da hüznünü; kayıplarını, hayal kırıklıklarını. Hepsini an be an tekrar yaşar durur.
Fiziken seninledir ama mesela o, senin çayı nasıl içtiğine hiç bakmaz. Dudakların yanacak mı diye hafif tedirgin, gözlerini kısarak izlemez yudumlamanın final sahnesini.
Güneşli günlerin hayaliyle ilerlemeye çalışan yazarın, yolunun üstüne iradesi dışında dikilmiş binaların gölgesinden kurtulma çabaları ile kaleme dökülen denemeler. Muhtemelen tanıdığınız birinin anlayamadığı, sindiremediği, kabullenemediği gerçeklerin arasında bir nefes alma çabası. Satırların arasında "bu bana tanıdık geliyor" dedikleriniz belki de sizi işaret ediyordur çaktırmadan.
Kayıp Çağ 1- Kelimeler Devri
Aniden üstlerine inen kılıç, bir hamlede ayırdı bedenlerini.
Hemen yanında çığlık çığlığa bağırmaya başlayan dişiye baktı. Kızıl saçlar savruldu gözünün önünde. Kendi yarasından fışkıran mavi sıvı, bakışlarını bulandırdı. Gözleri karardı.
Son bir gayretle kendisini toparlayıp, kafasını kaldırdı. Kılıcı tutan elin kendinden katbekat uzun sahibine baktı. O çok iyi tanıdığı sima kayboluyor, gittikçe kararan bir gölgeye dönüşüyordu. Elini uzatıp tutunacak bir yer aradı boş yere. Yarasının üzerine elini kapattı. İnlemelerinin arasında güçlükle sorabildi aklındaki tek soruyu; “Neden?”
Gölgenin cevabı merakını gidermedi; “Sana ihtiyacım var.”
Sendeleyerek bir adım geri çekildi. Yarasından yayılan acıya dayanamıyordu. Yüzünü ekşitti. Kızıl saçları maviye bulanan dişiye baktı tekrar. “Ya o?” diye sordu bu kez. Gölgenin bakışlarını fark etti boylarınca yükselmiş Nâr alevinin içinde. Arzuyla bakıyordu gölge dişiye. Sesi titredi soruyu cevaplarken; “Onun için başka bir hesabım var.” Hemen ardından toparlanıp; “Yaklaş!” dedi sertçe.
Göğsünden yükselen itirazlara rağmen karşı koyamadığı gücün sahibine doğru ilerledi. Gölgenin eli yüzüne uzanırken “Hayır!” diye haykırdı. Kaçmayı düşündüğü anda yakalandı. Gölge elin başparmağı, alnının ortasına dayanılmaz bir kuvvetle bastırdı. Parmak burnuna doğru ağır ağır kayarken Nâr karardı. Bilinenler unutuldu. İhanetin adı konuldu.
Kayıp Çağ 2- Lilith'in Dönüşü
Gözleriniz sizi yanıltıyor. Onlar göründükleri gibi değiller.
Beyaz tabağın gökyüzünde belirdiği gün sönmez ateşin efendisi ayaklı yılanların hükümranlıkları sona erdi. O gün başladı kadim bilgelerin hatırlamak bile istemedikleri kayıp çağ.
“Sizin kanınızda ihanet var. En ufak zorlukta bile tarafınızı değiştirmekten çekinmezsiniz. Şimdi size doğrusunu anlatsak bile değiştirirsiniz. Neden ve ne için olduğunu bilmeden çocuklar yapmaktan başka bir hedefiniz yok. Nihai bir hedefe, son bir nedene sebebini bilmeden inanırsınız. Soylarınızın nasıl bir kaderle yüzleşeceğini bilmeden onları yaşamın biricik umuduymuş gibi üretmeye devam edersiniz.”
Kayıp çağ serisinin beklenen ikinci cildi… Zaman kadar eski bir aşk hikâyesi. Aşk’ın doğurduğu bir güç ve iktidar mücadelesi. İnsanoğlunu daha ayaklarının üzerinde yeni yeni durmaya başlamışken yok olmanın eşiğinden kurtaran bir hayat kavgası. Bundan böyle bulutlara eskisi gibi gülümseyerek bakamayacaksınız. Rüzgâr eskisi gibi rahatlatmayacak içinizi.